Detaylı Açıklamalar
Her sıralama gibi bu sıralama da kusursuz değil. Belli bir mantık ve kurallar çerçevesinde, mümkün olduğunca az istisna ile yapıldığı müddetçe her sıralama büyük değer taşımaktadır.
Aşağıdaki açıklamaları bu sıralamayı yaparken oluşturduğum mantığı sorguladığım soruların önem sırasına göre soru-cevap şeklinde düzenliyorum. Aklınızda başka sorular varsa yorumlara yazın, cevaplamaktan mutlu olurum.
Neden tavan puanlar dikkate alınıyor?
Eğer başka listelere dikkat edecek olursanız genelde taban puanlar dikkate alınır. Taban puan herhangi bir programa* giren en son adayın puanını verir. Ancak taban puanı etkileyen en büyük faktör kontenjandır.
Örneğin bir programın kontenjanı 10, diğerininki 100 ise ve birbirlerine yakın seviyede üniversitelerse taban puanların benzer olmalarını bekleyemeyiz.
Öte yandan tavan puan her bölüme birinci sırada giren adayın seviyesini gösterdiği için iyi bir gösterge olarak alınabilir. Her bölüm “şampiyonu” üzerinden karşılaştırılabilir.
Ayrıca ÖSYM’nin verdiği verilerin arasında tavan ve taban puandan başka elle tutulur bir sıralama bilgisi bulunmuyor. Belki tavan puan tek başına bölümlerin başarısı için en iyi ölçüt değil ama elimizde ölçülebilen ve karşılaştırılabilen en iyi ölçütlerden biri.
Son olarak sadece kontenjanlarını doldurmuş progamlar dikkate alınıyor. Sadece KKTC uyruklu adayları alan programlar, Açıköğretim programları, MTOKlar hesaplamalara dahil edilmiyorlar. Zaten en iyiler arasında böyle programlar pek bulunmuyor ama bölümlerin sayılarını etkiliyor.
*Program ile bölüm farkını da açıklayayım. Bir üniversitenin aynı isimli birden fazla programı olabilir ancak aynı isimli tek bölümü olabilir. Örneğin İTÜ Endüstri Mühendisliği (İngilizce) ve İTÜ Endüstri Mühendisliği iki ayrı programdır ancak tek bir bölüme bağlıdırlar .
Neden sadece bölüm adları dikkate alınıyor? Birleştirilebilir benzer isimli bir sürü bölüm var.
İçeriden bilgi vereyim Bu konuda aslında şirket olarak da çok muzdarip durumdayız. Sadece bu listede değil bütün program isimlerini incelediğinizde aslında çok fazla aynı işlevde ve değişik isimde bölümler bulunuyor.
Örneğin Endüstri Ürünleri Tasarımı programını ele alalım. Programlar listesinde
- Endüstri Ürünleri Tasarımı
- Endüstriyel Tasarım
- Endüstri Tasarımı
üç değişik program ismi bulabiliyoruz. Tabi benzer dediğimiz bazı bölümler de kendilerini farklı görebiliyorlar (bazılarının bahanelerine hiç girmeyeyim).
Bir başka zorluk da bire bir aynı olmasa da örtüşen isimli programlar bulunuyor. Örneğin aşağıdaki bölümler farklı üniversitelerde bulunuyor. Ayırır mısın, birleştirir misin?
- Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler
- Siyaset Bilimi
- Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi
Ayrıca pek çok istisnai bölüm ismi de bulunuyor. 2016 yılında, kontenjanını doldurmuş lisans programları arasında tam 277 farklı bölüm ismi bulunuyor. Bölümlerin yarısından fazlası 3 veya daha az üniversitede yer alıyor. (Hani bir ara marjinal isimli bölüm açmak çok modaydı ya, o günlerden kalma alışkanlık)
İsteyen kendi sıralamalarını kolayca Parlakbirgelecek.com üzerinden yapabilir.
Sabancı Üniversitesi ve TED Üniversitesi listelerde neden yoklar?
Sabancı ve TED üniversitelerine gelince; onların sistemleri normalden çok farklı. Bir programın içerisinde birden çok bölüm yer alıyor ve öğrenciler o programa girdikten sonra istedikleri bölümü seçebiliyorlar.
Örneğin Sabancı Üniversitesi’nde Mühendislik ve Doğa Bilimleri programları öğrenciye belli bir miktar eğitim aldıktan sonra Elektrik-Elektronik, Makine gibi alanları tercih etmelerine (özelleşmelerine) imkan veriyor. Her ne kadar kağıt üzerinde güzel bir fikir olsa da; ve ben de öğrencilerin tercihlerini daha bilinçli yapmaları doğrultusunda hemfikir olsam da; karşılaştırma yaparken büyük bir sorun teşkil ediyor.
Ayrıca bu iki üniversite de bazen tekil bölümler de açabiliyorlar. Örneğin Sabancı’nın “Endüstri Mühendisliği Programları” bölümü (epey iyi hocaları var) ile TED’in Mimarlık bölümü bulunuyor. İdeali programlarını normal isimlendirmeleri ve fakülte içi yatay geçişte büyük kolaylık göstermeleri olur. Bu sistemin faydası YÖK yatay geçişleri kolaylaştırdığından beri azalmış durumda.
İkisi de iyi üniversiteler ancak standart dışı kaldıkları için listelerde yer alamamışlardır.
Neden bir üniversitenin ilgili bölümünün tavan puanı, başka bir üniversitenin benzer programının taban puanından düşükse listeye giremiyor? Neden 10 kontenjanlı ve üstü programların taban puanları baz alınıyor?
Kurallardan biri eğer bir üniversitenin ilgili bölümünün tavan puanı diğer üniversitelerden birinin taban puanından düşükse o üniversite en iyiler listesinde yer alamıyor. Dolayısıyla o bölüm kapsamında 10 üniversite olsa dahi bütün üniversiteler sıralanmıyor.
Bu kural sıralamaların gücünü arttırıyor. Sebebi ise basit: dominasyon. Her bölümü tercih eden en iyi öğrenciler kendilerine has sebeplerden ötürü üniversiteleri tercih ediyorlar. Kiminin ismi, kiminin kadrosu, kimi bulunduğu şehirden ayrılmak istemiyor, kimi ise geniş burs imkanlarından faydalanmak istiyor.
Eğer bir üniversitenin en iyi öğrencisi sıralamalarda kendinden üstte başka üniversitelere de girebiliyorsa o öğrencinin bulunduğu üniversiteyi “tercih ettiğini” varsayıyoruz. Ancak tavan puanı, diğer üniversitelerin taban puanlarından düşükse istese de o programı tercih edemeyeceğini biliyoruz. Bu yüzden o üniversiteyi o bölüm için en iyiler sıralamasına dahil etmiyoruz.
10 kontenjan kuralı ise her sıralamada en fazla 10 üniversiteyi kullandığımız için, diğer bir deyişle “o bölümü tercih eden en iyi 10 öğrencinin üniversitelerini” listelediğimizden eğer en yüksek taban puanlı programın kontenjanı 10'dan az ise o taban puanı geçerli bir sınır olarak kabul etmiyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder